Beslenme ve diyet uzmanı Banu Kazanç, arada sırada dayanamayıp yemeği abartan ama kilo almak istemeyenler için uyguladıkları formülü anlattı: “Bu uygulama kilo verme değil kilo koruma programı. Sırrı, protein ve karbonhidrat dengesinde”
Abartılı sofraların getireceği kilolara karşı bir sonraki gün tedbir alabilirsiniz: Bu tip günlerin sonrasında ideal kilosundan şaşmak istemeyenler veya yediklerinin yağa dönüşmesini önlemek isteyenler için diyetisyenlerin önerdiği “ertesi gün” programı hayat kurtarıyor!
Beslenme ve diyet uzmanı Banu Kazanç, zayıflama diyetleri sonrasında kilo koruma programında uyguladıkları formülü, formunu korumak istediği halde arada bir dayanamayıp yemeği abartanlar için anlattı. Yılbaşı, bayram gibi pek çok özel gün ve gece öncesinde, kilo alma korkusu kabus olur çıkar. “Eyvah kilo alacağım” endişesi bir yandan insanın içini yer bitirir, bir yandan da bol bol yemeye, içmeye devam edilir. Bu uygulama kilo vermek için değil, almamak için. Çünkü bir koruma programı. Kiloyu korumanın sırrı, protein ve karbonhidrat dengesinde yatar.
Kısacası bu yöntemle kilonuzu korumak mümkün. Vücutta, alınan enerjinin yağa dönüşmesi 24 saat alır. Yediklerimizin yağa dönüşmesi için vücut, eşit miktarda karbonhidrat-protein birlikteliğine ihtiyaç duyar. Eğer aldığınız fazla enerjiyi vücuttan atabilmek için ertesi gün suyu ve proteini artırıp karbonhidratı yarıya indirirseniz, yediklerinizin yağa dönüşmesini önlemiş olursunuz.
Aşırı yediğimiz günlerin sonrası için bir “ertesi gün formülü” veriyorsunuz… Alınan su ve protein miktarını 1,5 katına çıkarmak gerekiyor. Artan protein, suyla birlikte metabolizmayı hızlandırır. Ve yediklerimizin yağa dönüşmeden vücuttan atılmasını sağlar. Proteini artırmanın etkisi ne? Kişi öğle yemeğinde et, tavuk, balık ağırlıklı beslenir, akşam da et ve tavuk ağırlıklı yemiş olursa, o gün içinde karbonhidrata dair sadece meyve ağırlıklı bir şey yerse proteini artırmış, karbonhidratı aşağıya çekmiş ve bu dengeyi sağlamış olur. Örneğin bir gün önceden makarna, pizza, tatlı yendi, alkol alındı. Ertesi gün sabah kahvaltısını normal yapabilir, peynir-ekmeğini yiyebilir. Öğleyin de 250 gram tavuk, 400 gram balık veya et tüketebilir. Akşam yine aynı şekilde üç seçenekten birini tercih edebilir. Ara öğünde de meyve yiyebilir. Ana öğünlerde ekmek olmamasında fayda var ama ara öğünde tüketebilir.
Koruma programında sabah 1-2 dilim ekmek yenebilir. Ama öğle ve akşam sadece et ve salata tüketilmeli. Bu formülü uygulayabilmek için neler yiyip içmeliyiz? Normalde bir yetişkinin gün içinde içmesi gereken su miktarını 1,5-2 litre olarak düşünürsek, bunu 3-3,5 litreye çıkarmak lazım. En fazla haftada bir yapılmalı Peki, suyu ne kadar artırmak lazım? Yılbaşı ya da bayramlar gibi özel günler sonrasında yapılması uygun. Çünkü her zaman yapılmaması gerekiyor. Sıklıkla yapılmamalı, örneğin bir gün çok kaçırayım ertesi gün bunu uygulayayım şeklinde olmamalı. Metabolizmanın belli bir düzende ona cevap vermesi için belli bir periyoda ihtiyacı var. Ayda üç defa ya da en fazla haftada bir defa yapılabilir. İdeali 10 günde bir olmalıdır ki metabolizma bunu tolere edebilsin.
Bunun dışında kişi normal beslenmesine dikkat etmeli. Bu yöntemi her istediğimiz zaman uygulayabilir miyiz? Toplam almanız gereken kalori miktarı içinde karbonhidrat ve protein dengeli olduğu sürece kilo almazsınız. Ne kadar makarna, pilav, sebze yerseniz, o kadar et, süt, yoğurt ve tavuk yemeniz gerekir. Gün içinde hiç protein almayıp sırf karbonhidratla beslenirseniz kilo alır, proteini artırıp karbonhidratı azaltırsanız zayıflamaya devam edersiniz. Sağlıklı beslenme örneği olarak, 35 yaşlarında 1.65 boyunda olan bir kadın, sabah kahvaltısında haftanın dört günü 50 gram peynir yerken haftanın üç günü iki dilim ekmekle birlikte 100 gram peynir yiyebilir. Haftada iki-üç kez kahvaltıya yumurta ekleme alternatifi var. Bir tatlı kaşığı reçel, bal ya da pekmez alabilir.
Öğle yemeğinde normal bir porsiyon et yemeği, yanında bir miktar sebze alabilir. Ya da tamamıyla öğle yemeğinde bir öğün et yiyip, akşam sebze yiyebilir. Pilav, makarna gibi yiyecekleri öğleyin tüketmekte fayda var. En çok enerji harcandığı dönemde karbonhidrat ağırlıklı yenmeli ki, hem ihtiyaç karşılansın hem de yakılsın. Akşam tamamıyla karbonhidrat ağırlıklı yenirse, bunlar kilo olarak geri döner. Normalde protein-karbonhidrat dengesi nasıl olmalı? Haftanın iki-üç günü dışarıya çıktığımızda, örneğin bir İtalyan restoranında makarna ya da pizza yenebilir. Haftanın iki günü akşam ağır bir yemek yiyebiliriz. Ama genellikle ağır öğünü akşama bırakırsak kilo olarak geri döneceği kesin. Aşırı alkole karşı su-balık-sebze Haftada kaç gün kaçamak yapabiliriz?
Fazla alınan alkol metabolizmayı yavaşlatır. Yağa dönüşümü hızlandırır. Alkolün vücuttan atılmasını en kolaylaştırıcı şey su. Fazlaca su içmek gerekiyor. Lenf dolaşımını düzene sokan, potasyum açısından zengin sebze ve lenf dolaşımını düzene sokan balık ağırlıklı beslenilirse, aşırı tüketimden sonra alkol kısa zamanda vücuttan atılır. Su, balık ve sebzeyle birlikte kısa zamanda vücuttan atılınca toksik etkisi de ortadan kalkar. Alkol tüketiminde, beyaz ya da kırmızı fark etmez, şarabı öneriyorum. Aşırı alkol alırsak, bunun yağa dönüşmesini nasıl önleriz? Stresin kilo vermeyi engelleyici bir rolü olduğunu da anlatan Kazanç, stres hormonlarının, metabolizmayı yavaşlatıcı etkisiyle kilo vermeyi zorlaştırdığını söylüyor.
Kazanç sözlerini şöyle sürdürüyor:”İki tip insan var. Bazı insanlar -ki bunlar azınlıkta- çok gergin olduklarında gerginlik o insana kilo verdiriyor. Ama çoğu kişide de gerginlik kilo aldırır. Bunun nedeni şu: Stres hormonları devreye girdiği zaman metabolizmayı yavaşlatıyor. Yavaşlamış metabolizmanın yağ yakması zorlaşıyor. Dolayısıyla kişi az yese bile kilo alabiliyor. Bir başka boyutu da şu: Strese girip yemeğe saldırıyorsanız, farkında olmadan yiyip faturayı yemekten çıkarıyorsanız, kilo almayı desteklemiş oluyorsunuz. Eğer kişinin kilo verememesi stresten kaynaklanıyorsa bir yönlendirme yapıyorum. Kan tahlili sonuçlarına göre diyet programı verdiğim kişinin, diyeti mümkün olduğunca rahat yapmasını sağlamaya çalışıyorum.
Aile, iş gibi dış faktörlerden gelen bir stres ya da yeme bozukluğu varsa psikoloğa yönlendiriyorum ve birlikte takip ediyoruz.” Gerginseniz kilo veremezsiniz Her beş kadından birinde görülen idrar kaçırma, sadece yaşlılığa bağlı değil. Bu sorun farklı yaşlarda farklı nedenlerle gelişebiliyor; pek çok kadında utanç ve sıkıntı yaratıyor. Acıbadem Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölüm Sorumlusu Doç. Dr. Tolga Ergin, idrar kaçırma görüldüğü zaman hekime başvurulması gereken belirtiler konusunda şunları söylüyor: “Güldüğünüzde, hapşırdığınızda, yürürken veya egzersiz yaparken, ağır bir eşya kaldırırken ya da ayağa kalktığınızda idrar kaçırıyorsanız ve gün boyunca sık sık tuvalete gitmek zorunda kalıyorsanız uzmana başvurmalısınız. İdrar yapma hissi geldiğinde tuvalete yetişemiyorsanız ve tuvalette hiçbir zaman idrarınızı tamamen boşaltamadığınız hissine kapılıyorsanız da uzman görüşü almanız faydalı olacaktır. Böylece, eğer varsa, idrar kaçırmanızın nedeni ve tipi saptanarak tedaviye giden yolda ilk adımı atmış olursunuz.” İdrar kaçırma gençlikte de olur Danışman hekim Neslihan Lemi İbrahimoğlu, doğal vitamin deposu kivinin, yaşlanmayı durdurmaktan beynin daha iyi çalışmasını sağlamaya, stresten kalp krizini önlemeye ve bağışıklık sistemini güçlendirmeye kadar birçok faydasının olduğunu belirtiyor. Kivi, her 10 gramında en fazla besin içeren meyve. Lemi, kivideki düşük sodyum ve yüksek potasyum içeriğinin kalp basıncı üzerinde olumlu etkiye sahip olduğuna dikkat çekerek şöyle diyor:”Kalp ve damar sağlığı açısından kolesterolün düşürülmesinde etkili bir madde olan pektin, kivide bol miktarda mevcut. Antioksidan C ve E vitaminlerinin damar tıkanmasını önleyici etkileri ile kivi tam bir kalp dostu. Lifli yapısı, yiyeceklerin bağırsaklardan düzgün geçişine yardımcı olur. Bu özelliği, zararlı maddelerin vücuttan atılımını sağlar. Vücudun vitamin ve mineral kaybının hızla dengelenmesini sağlamak için mükemmel bir gıda.” Kalbinizi kiviyle koruyabilirsiniz
http://www.milliyet.com.tr/-yemegi-fazla-kacirinca-suyu-artirip-karbonhidrati-azaltin-/pazar/haberdetayarsiv/02.01.2005/100573/default.htm