Yemeklere egzotik tat katan baharatlar özellikle Asya ülkelerinde yüzyıllardır tıbbi ve şifa amaçlı kullanılmıştır. Şimdi ise batı ülkeleri bu baharatların sağlık için inanılmaz faydalarını keşfetmekte, yeni araştırmaların konusu bu eksende gelişmektedir.
Bu yazımızda, birçok ülkede yemeklere tat ve aroma katmak amacı ile kullanılan aynı familyaya ait zencefil ve zerdeçal, havlıcan ve kakuleye yer vermek istedik. Bu baharatların yemeklerde kullanılmasına daha sık olarak Uzak Doğu, Asya, Arap ve Hint ülkelerinin mutfaklarında rastlamaktayız. Sağlık açısından oldukça zengin faydaları olan bu bitkiler sindirim teşvik edici olarak özellikleri ile mide bulantısı problemlerinde kullanılmaktadır. Son yıllarda yapılan araştırmalar, yüzyıllardır Çin tıbbında ilaç olarak kullanılan bu baharatların adeta yıldızını parlatmış ve batılı toplumlarının ilgisini çekmiştir. Günümüzde zencefil familyasına ait bu baharatlar, yemeklere lezzet katmasının yanında vücudumuzu iyileştirici etkileri ile de sıklıkla gündeme gelmektedir.
Bu tarifi mevsim değişikliği yaşadığımız bu aylarda bağışıklık sistemini kuvvetlendirmek için kullanabilirsiniz. Bir bardağın yarısına süt koyun üstüne su ilave edin içine çay kaşığının ucu ile toz halde zerdeçal, zencefil ve 2 tane kakule, 2 tane karabiber atın ve hafif ateşte süt kaynayıncaya kadar pişirin daha sonra ocağın ateşini iyice azaltın çok kısa bir süre demlenmesini bekleyin. İçine 1çay kaşığı bal ilave edebilirsiniz.
ZENCEFİL
Kanserle savaşmak, Alzheimer’e karşı korumak, kilo kaybetmeye yardımcı olmak, gribe karşı korumak, bağışıklığı güçlendirmek ve iltihabı azaltmak gibi vücudumuz için pek çok faydaları olan ve bu aileye adını veren bu baharata öncelik verelim. Zencefil bitkisi kalın, yumrulu köklü bir bitkidir. Taneli olması, kolaylıkla taşınabilir olması onun en yaygın kullanılan baharat olmasında en büyük etkendir. Kuru kök halinde satılmaktadır. Mevsimine göre tazesi de bulunur, 2 gram toz zencefil 10 gram taze zencefile karşılık gelir.
Tadı çok hoş olan bu baharat; keskin, acı bir lezzete sahiptir ve yemeklere egzotik bir tat katar. Zencefil kökünün mutfakta doğal bir ilaç olarak kullanımı uzun bir geçmişe dayanır. Özellikle de mide bulantısı ve diğer sindirim şikâyetlerinde yatıştırıcı olarak kullanılır. Antiseptik özelliği de olan zencefil; mide bulantısını giderir. Öksürüğe iyi gelir ve balgam söktürü. Mide ağrıları ve hazımsızlığa iyi gelir. Bağırsaklarda biriken gazların atımını kolaylaştırır. Kanı sulandırarak kalbin yükünü hafifletir. Vücut ısısını ve terlemeyi arttırır. Metabolizmayı hızlandırır. Antioksidan özellikleriyle vücudu arındırır ve dinçlik verir. Romatizmal hastalıkların tedavisinde fayda sağlar. Baş ağrısını giderir, rahat bir uyku sağlar. Kandaki kolesterol düzeyini düşürür. Zencefil aynı zamanda gingerols denilen çok güçlü anti-inflamatuar bileşikler içerir. Kas ağrıları, kramplar, soğuk algınlığı, grip, boğaz ağrısı, astım ve diyabet tedavisinde kullanılmakta, hatta kanser hastalarına önerilmektedir. Son yıllarda zencefil kökünün bellek üzerinde ve beyin yaşlanmasını önleyici olduğu konusunda araştırmalar yapılmaktadır.
Aman dikkat!
Zencefil tüketimi bazı bünyelerde kan şekerinin düşmesine neden olabileceği gibi; kortizonlu ve Aspirin türevi kan sulandırıcı ilaçlarla birlikte alınması da sakıncalı olabilir. Kanı sulandırma etkisi olduğundan, kan sulandırıcı yahut pıhtılaşmayı önleyici ilaçlarla birlikte fazlaca tüketilen zencefil zararlı olabilmektedir. Zencefilin kan sulandırma özelliği, cerrahi operasyonlar öncesinde de sakıncalıdır. Safra problemi yaşayan kişiler, safra arttırıcı özelliği olan zencefili tüketirken de dikkatli olmalılar.
- İçine biraz bal ve dilimlenen iki parça taze zencefil attığınız 1 fincan çay, boğaz ağrılarınıza iyi gelmektedir.
- Kullanımı alanı çok geniştir. Limonata, yeşil çay, salep gibi sıcak soğuk içeceklerde kullanıldığı gibi soslara da sıklıkla katılır. Keklere, kurabiyelere, havuçlu yemeklere ayrı bir lezzet katar.
- İnce ince dilimlenen zencefil kökleri ve sirke ile hazırlanan; Zencefil turşusu, Japonya’ya özgüdür genellikle suşinin yanında yenmektedir.
ZERDEÇAL
Zencefil ile aynı aileden gelen bir bitki olan zerdeçal; Asya’nın güneyinde tropikal iklimlerde yetişir. Hint safranı olarak bilinen bir kök bitkidir. Pek tanınan baharat karışımı olan körinin bileşimde yer alan, ona baskın sarı rengini veren, doğadaki en güçlü anti-oksidanlardan olan kurkumin (curcumin) maddesi, bu bitkinin köküne aittir. Kurkumin maddesinin tümörlerin gelişimini kontrol ettiği, kanın pıhtılaşmasını ve arterlerde plak oluşumlarını engelleyerek kardiyovasküler sistemi koruduğu, hücrelerin oksidatif hasar görmesini engellediği, dejeneneratif hastalıklara karşı beyni güçlendirdiği, alerji, astım, Alzheimer, depresyon gibi pek çok hastalığın tedavisinde destek sağladığı konusunda çok yönlü çalışmalar yapılmaktadır.
Zerdeçal ana etken madde kurkuminin emilimi için karabiberin içeriğindeki piperin maddesinin etkili olduğu ikisinin birlikte kullanılması önerilmektedir.
Zerdeçalı nasıl kullanalım;
Zerdeçalı, sulu et ve sebze yemeklerinize, çorbalarınıza, omletlere ilave edebilmektedir. Salatalara da serpebilirsiniz. Zerdeçalın tadı patates, karnabahar ve kök sebzelerine çok yakışmaktadır. Pilava karıştırdığında hoş bir renk ve lezzet yakalarsınız. Safran yerine kullanabilirsiniz.
Daha az tuz kullanmanız için bir öneri; Eşit miktarda zerdeçal, kişniş ve kimyonu bir tuzluğa koyun, her şeyin üzerine serpin. Tatlılarınız için zerdeçal, tarçın, karanfil ve kakuleden karışımlar hazırlayabilirsiniz.
KAKULE
Kakule, özellikle Asya mutfağında sıklıkla kullanılmaktadır. Genellikle tatlılar ve aromatik sıcak içeceklere ilave edilen bu baharat; mide ve bağırsaklardaki gaz şikâyetleri, hazımsızlık belirtileri, mide kramplarını gidericidir. Kakule, diş eti hastalığı, ağız kokusu, boğaz ağrısı ve solunum rahatsızlıklarını iyileştirici bir antiseptik olan sineol denilen güçlü bir fitokimyasal içerir. Ayrıca, vücudu arındıran enzim sistemlerini canlandırır, hafızayı güçlendirmesi, zindelik vermesi diğer bir özelliğidir. Kakule kahve ya da çayın içinde kullanıldığında ise afrodizyak etkisi olduğu iddia edilmektedir. Öksürük ve astım rahatsızlıklarında etkili olan kakule, vücudun detoksuna da yardımcıdır.
Kafeine karşı doğal bir temizleme etkisine sahiptir. En yaygın türleri yeşil ve koyu kahverengi kakuledir. Ülkemizde yetişmediği için oldukça pahalı olan zencefilgillerden olan bitkinin tohumlarını kurutup dövüp toz haline getirerek veya tane olarak mutfağımızda en çok çay yaparken ve Türk kahvesinde, kek, ekmek gibi hamur işlerinin yanı sıra bazı sütlü tatlılarda kullanılırız. Mırra adı verilen kahvenin hoş aroması kahve çekirdeğinin kakule tohumu ile birlikte çekilmesi ile oluşur. Daha önce kullanmadıysanız, deneyin! Meyve salatalarına, meyve sularına, likörlere, portakallı, elmalı ve kahveli tatlılara çok yakışıyor. Aromasının kaybolmaması için kabuklu alıp, kullanmadan önce havanda dövmenizi öneririm. Nefesin güzel kokması için 1 – 2 adet kakule tohumunu, yemeklerden sonra çiğnemek yeterlidir.
HAZIRLAYAN
NİSAN 2016