Soğuk Algınlığını Önlemenin Yolu Portakal Suyu İçmek mi?
Soğuk algınlığından korunmak için;sıkı giyinin ,sıklıkla ellerinizi yıkayın. Bağışıklığınızı arttıracak vitamin ve mineralleri doğal yollardan almak için sebze – meyve ağırlıklı , dengeli bir beslenmeyi tercih edin.
Havalar soğumaya başladı ; o halde soğuk algınlığı,grip gibi solunum yolu hastalıkları kapımızda demektir.Vücut direncimizi nasıl artırmamız gerekir,C vitamini takviyeleri bizi soğuk algınlığından korur mu?
C vitamini denilince, portakal gibi turunçgillerde olduğu ve bizi hastalıklardan koruduğu aklımıza gelir.Gerçekten koruyor mu? Sıklıkla tartışılan bu konu için araştırmalar, desteklenmiş bir veri elde edilmediğini göstermektedir. Bu araştırmaları yürüten bilim adamları , insan vücudu tarafından sentezlenmediği için C vitaminin doğal besinlerle alınmasının daha doğru olduğunu ve eksikliği söz konusu değilse C vitaminini destekleri alımının gerekli olmadığı yönünde birleşiyorlar.
Soğuk Algınlığını Önlemenin Yolu Portakal Suyu İçmek mi?
C vitamini; diğer tanımıyla askorbik asit, kaslarımız , kemiklerimiz , kıkırdak ve diğer bağ dokularımız ve kan damarlarının sağlığı için gereklidir.Vücudun biyolojik fonksiyonun sürdürülmesini sağladığından önem taşır.Kolajen sentezi, yaraların iyileşmesini, damarların sağlıklı olmasını , demir emilimini sağlar. Tirozin amino asidinin sentezlenmesinde görev almanın yanı sıra güçlü bir antioksidandır ve serbest oksijen radikallerinin dokudan uzaklaştırılmasına yardımcıdır. Kolesterol düzeyini dengeler. Total ,LDL (“kötü”) kolesterol ve trigliserid azaltmada etkili olur. Gözleri, güneşe ve güçlü ışıklara karşı koruyarak katarakt oluşumunu yavaşlatır.Cildin elastikiyetini korumasını,kırışıkların azalmasını ,hormon üretimini sağlar. Histamin yapımını azaltarak alerjik olayların şiddetini düşürür. Vücuttaki C vitamini eksikliği,
- yorgunluk,
- iştahın azalması,
- diş ve dişeti rahatsızlıkları,
- yaraların kapanmasında gecikme
- enfeksiyonlara karşı direncin azalması
şeklinde kendisini gösterir. Ayrıca depresyon, yüksek tansiyon, eklem iltihabı, ülser, damar sorunları, alerji ve safra kesesi taşları bir çok sağlık sorununun C Vitamini ile ilişkili olduğu düşünülmektedir.
Son araştırmalar;egzersiz öncesi yeterli C vitamini alanların, almayandan daha çok yağ yaktıkları yönünde bilgiler vermektedir.Ayrıca kanda C vitamini seviyesi düşüklüğünün özellikle bel çevresinde toplanan yağı artırabildiği sonucuna ulaşılmıştır.
Günlük C vitamini ihtiyacımız ne kadardır?
Günlük alınması önerilen C vitamini miktarı, sağlıklı bir yetişkin için günde 75- 90 mg’dır.Hamilelik,emzirme, stres yaşanan durumlarda. Aşırı performans gerektiren sporlarla uğraşırken. Besin zehirlenmelerinde. Sigara, alkol ve doğum kontrol hapları gibi bazı ilaç kullanımında C vitamini ihtiyacı artar. Bu durumda bile gerekli C vitamini dozu 300 – 500 mg.olarak ön görülmektedir. Suda eriyen bir vitamin olduğundan vücutta depolanmaz fazlası idrar yolu ile atılmaktadır. Depolanma özelliği olmadan her gün düzenli olarak C vitamini sağlamak için günlük beslenmenizde C vitamini kaynaklarını muntazam olarak almaya ,meyve ve sebze yemeye özen göstermelisiniz.
C Vitamini hangi yiyeceklerde bulunmaktadır?
Turunçgillerin C vitamininden zengindir ama C vitamini kaynakları bununla sınırlı değildir. Çilek, kivi, yeşil biber, kırmızı biber, kuşburnu, kızılcık, elma, kuşkonmaz, kabak, domates, patates, brokoli ,lahana, ıspanak, tere, kıvırcık salata yeşil yapraklı sebzeler, maydanoz C vitamini açısından zengindir. Özellikle brokoli, maydanoz, kırmızı dolmalık biberde portakaldan daha fazla C vitamini bulunmaktadır. Portakal suyu aynı zamanda fruktoz içerdiğinden daha sınırlı miktarda tüketilmelidir. O halde portakalın suyu yerine meyvesini yemelisiniz. Kahvaltıda yeşil biber, kırmızı biber, maydanoz ve roka yiyerek hem kan şekerinizin ani yükselmesini önler hem de yeterli C vitamini almış olursunuz.
C vitaminin metabolizmayı hızlandırıcı etkisi olur. Vücudumuzda kan yapımı için gerekli olan demir ve folik asidin emilimini artırmaktadır. Bu nedenle yumurta, kırmızı et gibi demir içeriği yüksek olan yiyecekleri C vitamini içeren besinlerle birlikte tüketilirse yararlılığı artmaktadır. C vitamini, çok fazla alındığında bulantı ve ishale neden olmaktadır. Ayrıca karın ağrısı, idrarda yanma, deride hassasiyet görülebilmektedir. C vitamini vücutta depo edilmemesine karşın idrarla atıldığı için bazı böbrek taşlarının oluşmasına yol açabilmektedir.
Sebze ve meyvelerdeki C vitamini nasıl korunmalıdır.
Sebze ve meyveleri bekletmeden kısa süre içerisinde tüketilmelisiniz yada buzdolabında saklamalısınız. Ayrıca bunlarda bulunan C vitamini oksijenle temasında ve 70 derecenin üstündeki sıcaklıklarda kayba uğramaktadır. Pişirmeye dayanıksızdır. Mümkün olduğunca sebzeleri çiğ olarak tüketmelisiniz. Hızlı akan su, yüzeyde oksijen kaybına neden olacağından. Doğramadan bütün olarak kısa süreli su içine bastırmalısınız. Büyük parçalar halinde elinizle bölmelisiniz.
Pişirirken, tencereye çok fazla su eklemeyin, sebzeleri çok az suyla yada buharda pişirmeyi tercih edin.
Kurutulmuş sebze ve meyvelerde C vitamini kaybı çok olduğundan. C vitamininden yararlanmak için tazesini tercih etmelisiniz. Taze kayısı ve domates C vitamini içerir. Güneşte kurutulduğunda mineraller açısından zengin olma özelliğini korur. Göz önünde bulundurmanız gerektiği nokta C vitamini değerini yitirmiş olduğudur.
HAZIRLAYAN
ARALIK 2014