Yılbaşı mönülerinde baş tacı edilen hindiyi diğer zamanlarda da yemelisiniz. Hindi eti, besin değerleri ve tat bakımından tavuk etine benzemekle birlikte besin değerinin yüksek, yağ ve kolesterol içeriğinin düşük olması nedeniyle yeterli ve dengeli beslenme açısından tercih edilmesi gereken bir seçenektir.
Öncelerde, yılbaşı sofralarına özgü olduğu düşünülen hindi etini, artık büyük şehirlerin market raflarında daha fazla görebiliyoruz. Hindi eti üretiminin yüzde 90’ından fazlası entegre firmalar tarafından gerçekleşiyor. Bu tesislerin büyük kısmında daha yeni ve daha ileri teknolojiler kullanılmaktadır. Entegre hindi üretiminin ülkemizde yirmi yıllık bir tarihi olduğundan söz edebiliriz, giderek artan talep olsa da günlük beslenme içinde hindi eti, hala hak ettiği yeri bulamamış, popülerlik kazanmamıştır. Kişi başına düşen yıllık hindi eti tüketimi 600 gram civarındadır. Gelişmiş ülkelerde ise bu oran çok daha yüksektir. Oysaki hindi eti, hem kolesterolü düşük hem de protein değeri yüksek olan, hayvansal bir protein kaynağıdır. Bu sebeple, hayvansal yağları azaltmayı öneren sağlıklı beslenmenin önemli bir parçasıdır.
Mutluluk verir
Hindi eti, triptofan adı verilen aminoasit yönünden zengin bir besindir. Beyinde mutluluk hormonu olan serotonin ve uykuya yardımcı olan melatonin hormonların salgılanmasına yardımcı olur. Triptofan yönünden zengin besinler bu özellikleri ile rahatlamaya ve uykuya yardım eder. Triptofan içeren besinlere örnek olarak, hindi eti, süt ve muzu sayabiliriz.
Kalp ve damar sağlığı açısından uygun bir besindir
Hindi eti B vitaminleri içerir. B1 ve B2,B3, B12 vitaminleri bakımından zengindir. Özellikle kalp damar hastalıklarının tedavisinde B3 grubu vitaminlerden olan niasin içermesi nedeniyle hindi eti; Kalp ve damar sağlığı açısından uygun bir besindir.
Folik asit ve B 12 kaynağıdır
Hindi etinde B9 vitamini olarak bilinen Folik asit bulunur, B vitamini ailesinin bir üyesi olan folik asit desteği özellikle anne adayları için önem taşır, bebeklerin beyin gelişimi için önemlidir. Folik asidin başkaca bir etkisi ise homosistein düzeyini azaltmasıdır.
İçeriğindeki B12 vitamini, kansızlığı önler ve hücre gelişimini sağlar. Tavuk ve hindi etlerinin sodyum (Na) miktarı, kırmızı ete oranla düşüktür, bu nedenle düşük sodyumlu diyetler için de uygun bir proteindir. Hindide bulunan az miktardaki selenyum, bağışıklık sistemini kuvvetlendirir.
Hindi etinde fosfor, potasyum, magnezyum ve hindinin siyah etinde önemli miktarda demir bulunur. Hindi etinde bulunan diğer bir mineral ise çinko dur. Çinko; bağışıklık sistemi, yaraların iyileşmesi, vücudun yağ, protein ve karbonhidratları sindirmesi için son derece önemli bir mineraldir. Cinsel sağlığa olumlu etkisi olur, testosteron ve spermlerin artmasına katkı sağlar.100 gram hindi etinde 1,7 mg çinko bulunur.
Diyette iken hindinin budu mu, göğüs eti mi tercih edilmeli?
Tavuk ve hindi etinin toplam yağ içeriği, kırmızı etlere göre daha düşüktür. But ya da göğüs; hangisini tercih ederseniz edin, sadece derisini yememeye özen gösterin.
Kanatlı etlerinin beyaz kısmı, siyah kısmına göre daha az yağ içerir. Hindi ve diğer kümes hayvanları çok yürüdükleri için butları, göğüs etlerine göre genellikle daha koyu renklidir. Miyoglobin, kas lifinde bulunan kırmızı renkli bir pigmenttir, kas hücrelerinde oksijen taşır, miyoglobin proteini ne kadar çoksa, doku da o denli koyu renkli (ya da daha kırmızı) olur. Demir, ete kırmızı rengi veren miyoglobinin yapısında bulunur. Bu nedenle tavuk ve hindi etlerinin siyah kısımlarında demir içeriği beyaz kısımlarına göre yüksektir. Kırmızı ete yakın bir renkte olan hindinin but kısmı; kaslara oksijen götüren destekleyicilerin ve protein taşıyıcılarının fazla olduğunun göstergesidir.
100 gr derisiz hindi but eti; 135 kalori, 3 gr yağ içerir.
100 gr derisiz hindi göğüs eti; 115 kalori, 1 gram yağ içerir.
Kırmızı olarak adlandırdığımız, etlerini yediğimiz hayvanlarda vücut yağı, et lifleri arasına dağılmış durumdadır. Tavuk, hindi olarak sınıflandırdığımız kanatlılarda ise bu yağ, deri altında birikir. Tavuk ve hindi eti derisiz yenildiğinde, alınan toplam yağ miktarı, önemli oranda azalacağından daha lezzetli olacağı düşünülse de, pişirmeden önce mutlaka hindinin derisi alınmalıdır.
Hindi eti daha rahat sindirilmektedir
Tavuk eti ve hindi etinde liflerin kısalığı ve bağ dokusunun az oluşu ile pişirilmeleri ve sindirilmeleri, kırmızı etlere göre daha kolaydır.
Ekonomiktir
Kırmızı ete göre ekonomiktir. Bu yüzden sofranızda rahatlıkla yerini alabilmektedir. Hindi etinin fiyatı tavuğun iki katı gibi gözükse de kırmızı et fiyatının neredeyse yarı fiyatına denk geliyor.
Sizin için pişirmenin püf noktaları konusunda bilgiler aldım.
Nar gibi kızarmış, dışı çıtır çıtır, içi yumuşak ve kurumamış bir hindi pişirmek için soğan suyu, yoğurt, sirke, limon suyu veya bir miktar zeytinyağı gibi sıvılarla marine edebilirsiniz. Lezzet ve aromasının arttırmak için, çeşitli baharatlar ve taze otlar ilave edebilirsiniz. Damak tadınıza göre dövülmüş sarımsak, karabiber, pul biber, toz zencefil ya da portakal kabuğu rendesini ekleyebilirsiniz. Hindi etini bıçakla delerek içine biberiye, defneyaprağı, adaçayı, tarhun otu yerleştirilebilirsiniz.
Fırınlamadan önce tepsiye koyacağınız havuç, kuru soğan, kereviz hindiye ayrı bir lezzet katar. Hindinin üstünün iyice kızarması ve özel olarak tatlanması için, pişme süresi bitmeden 15 dakika önce; 3-4 yemek kaşığı sıcak su ile incelttiğiniz balı üzerine sürerseniz, hindiniz nar gibi kızarır. Etin sertleşmemesi için pişme suyuna soğuk su eklememelisiniz. Hindi 160 derece ısıda uzun süre pişirilirse daha lezzeti olur. 5kg büyüklüğündeki hindi için pişme süresi yaklaşık üç saattir. Tabii bu büyüklükte bir hindi almak zorunda değilsiniz. Artık marketlerde küçük parçalar halinde tabaklanarak satılan hindileri bulabiliyoruz ve çok zamanınızı almadan pişirebiliyorsunuz. Hindi etini, kırmızı et ya da piliç eti ile kullandığınız bütün yemek çeşitlerinde kullanabilirsiniz.
Satın alırken nelere dikkat etmelisiniz?
Hindi satın alırken, hijyenik ortamlarda yetiştirilen, veteriner kontrollü hindileri satın almalısınız. Bunun için ambalajlı olmasına; ambalaj üzerinde üretim yeri ve tarihine, renk koku ve görünümüne dikkat etmelisiniz. Hindi etleri, hijyenik koşullarda kesilmelidir. Soğuk zincir bozulmadan, tüketiciye ulaştırılmalıdır.
Hazırlayan
Ocak 2016