Tek başına yaşayanlar için yemek, bazı durumlarda can sıkıcı olur.
Eğitim, ekonomik özgürlük ve yaşam standartları yükseldiğinde kişilerin, hareketli ve kalabalık kentlerde, tek başına yaşamayı tercih ettiklerini gözlemliyoruz.
Giderek vazgeçilmez olan 1+1’lerde yaşam olarak tarif edilen ve büyük şehirlerde yaşayanların evleri ve iş yerleri arasına sıkıştırdıkları, zamanın çoğunu dışarıda geçirmeye odaklı hayat tarzını, gelin bir iki cümle ile özetleyelim; yaşam alanlarının az eşya ile minimal form ve renklerde, geniş koltuklar, kanepelerin ve rahatlığın ön planda tutulduğu, mutfağın açık şekilde salonun bir köşesinde yer aldığı pişirme, hazırlama, yıkama, saklama gibi fonksiyonların bir duvarla sınırlı olduğu, küvetli banyolar yerine duş ünitelerinin bulunduğu şehir merkezinde her türlü hizmetin sağlandığı çok katlı lüks binalardaki modern şehir tarzıdır.
Kişilerin özgürlük olarak isimlendirdiği tek başına olma tercihinin aslında bir tür yalnızlık mı olduğu tartışılıyor, biz bunların toplumsal, sosyolojik ve psikolojik boyutlarının dile getirilmesi konusunu işin uzmanlarına bırakıp, bu evlerde yalnız yenen, çoğunlukla dışarıdan getirtilen yemekler yerine, sofraların paylaşıldığı, renklendiği, sağlıklı ve evde pişirilen yemekler için çözüm önerilerine değinmek istiyoruz.
Yemek yerken yalnız olmamalısınız
Yalnız yenen bir yemek için; kimsenin sizi rahatsız etmediği, gürültüsüz, sessiz, sakin, sadece yediğiniz yemeğin tadını aldığınız, keyfini çıkardığınız, istediğiniz sürede istediğiniz kadar yediğiniz, içtiğiniz en keyifli yemek tarzıdır, diyenleriniz olabilir. Gerçekten bir süre sonra bu durum bu bir iki kere ile sınırlı değilse pek çoklarına göre sıkıcı olabilir.
Yemek yemenin tümüyle keyfinden arınıp, sadece beslenme amacına yönelik bir eylem haline dönüşmemesi için; yemek yerken yalnız olmamalısınız, diyoruz. Yalnız yemek yerken yemek alışkanlıklarını değiştirme ihtimaliniz yükselmektedir. Hele işin kolayına kaçan bir yatkınlığınız varsa bir süre sonra yemekleriniz atıştırmaya dönüşmektedir. Özellikle yalnız yaşıyorsanız, bu durum süreklilik gösteriyorsa, bir süre sonra sorunlar başlar ve siz kendinizi tamamıyla sağlıksız bir beslenmenin eşiğinde bulabilirsiniz.
Yemek yaparsınız da masa kurmak zor gelir mesela, hemen bir elde çatal diğer elde ekmek, yemeği yaptığınız ocağın başında, sıcağı sıcağına kısacık süre içinde yer, ne kadar yediğinizi anlamazsınız.
Tek Başınıza Olsanız Bile Kendinize Bir Konuk Muamelesi Yaparak Özenli Bir Sofra Kurmalısınız. Arada Sırada Yemeğe Arkadaşlarınızı Ağırlayın.
Tek başınıza olduğunuzda yemeğe odaklanır süratle yemeğinizi bitirme telaşında olursunuz. En kötüsü ise yemeğinizi TV veya dizüstü bilgisayarı karşısında yemenizdir. Bilgisayar karşısında, sosyal medyada kendinizi kaybetmişken ya da maillerinizi kontrol ederken yemek yerseniz, en kötü işi yapmış olur ne yediğinizi hatta doyduğunuzu bile fark etmeyebilirsiniz. Ayaküstü bir şeyler yemekte çok sağlıksızdır, bir parkın bankında oturarak bile yemekten daha fazla keyif alabilirsiniz. Yemekte size eşlik eden olduğunda arada sohbet koyulaştığından yemek yerken aralar verir yemek süresini uzatmanız ve doyduğunuzu hissetmeniz mümkün olur. Üstelik daha az yer bir yemeği de bir tatlıyı da paylaşabilirsiniz.
Evde yemek yapma işini gözünüzde büyütmeyin
Bahanelerinizi tahmin edebiliyoruz, pişirilmesi yemesinden uzun süren bir yemek hazırlamaktan tutun da yemek tariflerinin iki ila dört kişi için hazırlamak üzerine ölçülendirilmesine kadar çok çeşitli olur.
Yalnız yaşayanlar bir süre sonra ne yapıyorlar; akşam yemeklerini sürekli dışarıda yemeye başlıyor veya dışarıya çıkmak zor geldiğinde eve sipariş veriyorlar.
Alış veriş yaparken sorun yaşarlar. Genellikle düzenli alış veriş yapmazlar. Ek olarak, ne kadar malzemeye ihtiyaçları olduğunu kestiremezler. Çoğunlukla buzdolaplarında aldıkları şeyler çöpe atılıyor.
Yalnız yaşayanlar nasıl alış veriş yapmalılar
Alışveriş için vaktiniz olmadığı bahanesinin arkasına sığınmayın. Teknolojinin, internetten alışveriş yapmanın nimetlerinden faydalanın, eve süpermarketten haftalık düzenli sipariş vermeye başlayın.
Süt, yoğurt, ayran, peynir gibi besinleri düzenli satın alın.
Evde bulgur ve yeşil mercimek bulundurun. Önceden haşladığınız baklagilleri buzluğunuzda saklayabilirsiniz. Hiçbir şey yapamadığınızda onları haşlayıp salataya ilave edebilirsiniz.
Atıştırmalık olarak fındık, badem, ceviz gibi sağlıklı kuruyemişleri, kuru kayısı ve kuru incir gibi kuru meyveleri, kepekli grisini veya bisküvileri tercih edebilirsiniz.
Muz, elma gibi kolay taşınabilen meyveler satın alın. Salatalık ve havuçları soyup çubuklar halinde doğrayabilirsiniz. Bu şekilde, en sağlıklı atıştırmalık olarak elinizin altında olurlar.
Eve pratik pişirebileceğiniz besinler satın almayı unutmayın. Elinizin altında yumurta, tavuk, balık, kırmızı et, makarna, gibi kolay pişebilen besinler bulundurun.
Evde tam tahıllı ekmeğe yağsız peynirli tost veya sandviç yapabilirsiniz. Bir dilim kepekli ekmek, peynir, biraz yeşillik, iki ceviz kullanın. Ayrıca, bir küçük kutu sütle kahvaltınızı dörtdörtlük olur. Kutu sütler, kutu yoğurtlar, kahvaltılık gevrekler, müsliler, pratik kahvaltı seçenekleridir. Haşladığınız yumurtaları buzdolabınızda saklayabilirsiniz. Ayrıca, hızlı bir kahvaltı için kullanabilirsiniz.
HAZIRLAYAN