Özellikle bel çevresindeki yağlanma, hormonal dengesizliğin habercisidir. Hormonal dengesizlik söz konusuysa, mükemmel bir diyet ve egzersiz programıyla bile başarılı bir şekilde yağ kaybetmeniz gerçekleşmeyebilir.
- Uykuya dalmakta güçlük çekmek veya gecenin bir yarısı uyanıp da uykuya dalamama.
- uzun süre uyuduğunuz halde sabah yorgunluk hissetme.
- yemek yedikten sonra uykunuzun gelmesi, endişeli ruh haliniz.
- yaşama karşı isteksizlik, unutkanlık gibi şikayetlerin çoğuna hormonal dengesizliklerin neden olduğu biliyor musunuz ?
Aynı zamanda hormon dengesizliğinin diğer bir etkisi, kilo alımı (ve kilo kaybı) üzerinde görülür. Örneğin stres hormonu kortizol çok fazla salgılanırsa, iştahınızı arttırır ve bel çevresinde daha fazla yağ depolanmasına neden olur. Aşırı östrojen salgılanması ise menopoz öncesi kadınlarda özellikle kalça çevresinde yağ birikimine neden olur .Yine (PMS) adet öncesi vücudunuz su tutacak ve bu, sizi daha kilolu gösterecektir.
KİLO ÜZERİNDE ETKİSİ OLAN HORMONLARA KISA BİR BAKIŞ
Yüksek insülin ; Kilo almaya neden olanlardan birisi kanda insülin hormonunun yüksek olmasıdır. Kanda insülin düzeyini normal sınırlarda tutmak kilo vermenizi kolaylaştırabilir.
Insülin düzeyi kanda çok yükselirse, özellikle bel çevresinde yağ birikme eğilimi ve buna bağlı diyabet – kalp hastalığı riski artar. Yüksek trigliserit, kolesterol ve kan basıncı da bu hormonal dengesizliğe eşlik ederse;
uzun vadede, sağlık üzerinde ciddi riskler oluştururlar. Vücudumuz, aldığı besinlerle yakıt olarak kullanılmak üzere glikoz sağlar. Kandaki şeker, kaslar ve karaciğer tarafından kullanılır. Eğer insüline direnç gelişirse, kanda artan şeker , kas ve karaciğere giremediği için kanda birikmeye başlar. Ve kan şekeri yükselir. Glikoz tolerans bozukluğu gelişir, aşırı insülin üretimi kilo vermenizi engeller.
Kadınlarda fazla kiloya neden olan önemli bir hormon hastalığı da polikistik over sendromu denen ve yumurtalıkta kist oluşmasıdır. Tüylenme ve adet bozukluğu ile kendini gösteren hastalıktır. Bu hastalıkta en önemli bulgu insülin hormon yüksekliği veya insülin direncidir.
NE YAPMALISINIZ?
Kan şekeri seviyesinde dalgalanmaların olmaması için üç ana öğün ve iki ara öğünde protein, yağ ve karbonhidratları dengeli olarak tüketmelisiniz. Beslenmenize lifli besinleri ilave etmelisiniz.
Yüksek kortizol –
Stres hormonu olan kortizol üretimi aşırı artar.Ve bu kronik bir hal alırsa, sağlık için zararlı olduğu kadar vücut kompozisyonunu da olumsuz yönde etkiler. Yüksek kortizol değeri iştahı arttırmanın yanı sıra , depresyon ve hafızada zayıflama, kas kütlesi, libido ve kemik yoğunluğu kaybına neden olur. Kortizol hormonunun fazlalığı, vü¬cutta özellikle karın ve ensede yağ birikiminin ve şişmanlı¬ğın nedenidir. Bazı hastalıkların tedavisinde kullanılan kortizon ilacı da aynı mekanizmayla kilo alınmasına ne¬den olmaktadır.
Aşırı egzersiz yapmayın; vücut geliştirme ya da kilo verme amaçlı uzun süreli yoğun olarak yapılan aerobik aktivite ile vücutta kortizol seviyesi artar. Bu yağların yakılmasını engeller.
NE YAPMAK GEREKİR?
Sağlıklı ve dengeli beslenmek, tüm hormonların yapımı için gerekli. Özellikle balık, yağsız et-tavuk ve peynir gibi protein kaynakları ihmal edilmemelidir.
Yüksek kortizol seviyesini azaltmak için, C vitamini ve DHEA arttırmak en iyi yoldur. Stres yönetimi ve doğru uyku alışkanlıkları bireyler üzerinde olumlu fark oluşturur. DHEA (dehidropiyandrosteron) adı verilen bu hormon bedenimizin gençlik hormonudur. Özellikle strese karşı etkili çözümdür, vücutta doğal bağışıklık oluşturur, genç kalmasını sağlar. Stresi azaltmak ve DHEA salgısını arttırmak için egzersiz yapılmalıdır. Açık havada yürüyüş, yüzme ve benzeri egzersizler sizi stresten uzaklaştırır.
DHEA hormonu, yağın yakılıp enerjiye dönüşmesine yardım eder , vücutta dağılımını sağlar, kilo almayı da engeller.
Östrojen fazlalığı, yağ dokusunun miktarını arttırır. Kalça ve bacaklarda biriken yağ , kalın orantısız bir vücut oluşturur.
Yüksek östrojen – Overler östrojeni fazla salgılarsa ;armut tipi şişmanlık başlar. Özellikle kalça ve uyluk çevresinde yağ birikir. Selülit artışı olur, kalça ve bacaklar daha kalınlaşır, orantısız bir vücut açığa çıkar.
PMS, yumurtalık kistleri, stres veya depresyon , kadınlarda yüksek östrojen düzeylerinin nedeni. Menopoz döneminde ortaya çıkan kilo alma ise östrojenin azalması ile oluşur.
Keten tohumunda bulunan lignanlar, östrojen artışının zararlarından korur.
indol-3-carbinol deneyin –
Hormonları dengeleyici özelliği olan bu madde vücuttaki zararlı östrojen metabolitleri miktarını azaltır. sağlıklı bir hormonal dengeye yardımcı olur. İndol-3-carbinol, hücre zarındaki östrojen reseptörlerini bloke edici özelliği ile rahim ve göğüs kanseri riskini azaltır. DIM, diğer adıyla di-indol-metan ,vücudumuz tarafından sentezlenirken indol-3- karbinol adı verilen maddeye ihtiyaç duyar. Di-indol metan (DIM) aşırı östrojen düzeyinin kontrolünde rol alan bazı sebzelerde bulunan bir fitobesindir. Dim maddesinin salgılanması için yeterli miktarda lahana, karnabahar, bruksel lahanası ve brokoliyi düzenli olarak yemenizi öneririm.
Kalsiyum D-Glucarat meyve ve sebzelerde bulunan, meme, prostat, yumurtalık kanseri gibi hormona duyarlı kanserler karşı etkili olduğu düşünülen bir maddedir. Sebzelerden lahana, brokoli, karnabahar ve brüksel lahanası ,marul, domates ve biber glusarik asit içeren sebzelerdir. Baklagillerden fasulye, börülce, nohut, mercimek ile salatalık, kabak, balkabağı, kavun.
Karpuz , elma, armut, şeftali, kayısı, kiraz, erik, badem, çilek, ahududu ,böğürtlen , portakal, limon, ve greyfurtta doğal olarak vardır.
Ayrıca, çevre kirliliği nedeniyle, östrotoksinler erkeklik hormonu testosteronun azalmasına neden oluyor.