Yaz aylarının serinleten ve ferahlatan lezzeti olan dondurma, hemen hemen herkesin severek tükettiği bir yaz tatlısıdır. Aslında dış ülkelerde yılın her mevsimi tercih edilen bu tatlıyı; toplumumuz, yaz aylarında tüketme eğilimindedir. Dondurma, tıpkı plaj – deniz – bikini gibi, yazın geldiğinin müjdecisidir.
Tarihi binlerce yıl öncesine dayanan dondurma; çeşitli kültürlerde farklı isimlerle, farklı teknik ve malzemelerin ilavesi ile yapılıyor. Bugün piyasada, dondurmanın pek çok farklı çeşidi ile karşılaşıyoruz. Kısaca göz atmak istersek;
Klasik dondurmalar:
Süt, krema, şeker, yumurta sarısı, vanilya ve benzeri pek çok aroma ile hazırlanır. İçine katılan her türlü meyve, çikolata, kuru yemiş parçaları ile sayısız çeşidi olduğundan söz edebiliriz. Soğutularak ve karıştırılarak, içeriğinin havalanması sağlanır. Böylelikle, ağızda biraz daha geç eriyen, oldukça yaygın tüketilen ve tercih edilen türü ortaya çıkar.
Günümüzde, endüstriyel üretimle, içine katılanlar da farklılaşmakta – tabir yerinde ise – dondurmalar da endüstrileşmektedir. Aynı standarda sahip üretim yapıldığını ama ev yapımının doğallık ve kalitesinden uzaklaşıldığını söyleyebiliriz. Size bir ipucu: Dondurmanın rengi çok parlaksa, gıda boyaları ile renklendirilmiş ve de muhtemelen suni olarak tatlandırılmıştır.
Gelato;
Daha yumuşak bir yapıya sahiptir. İtalyanlara özgü bir dondurma çeşididir. Hava içermez; ağızda çabuk erir; yağ oranı daha düşüktür. Hemen tüketilmesi ve günlük olarak hazırlanması gerekir.
Sorbe:
Sorbenin kökeni, Osmanlı mutfak kültürüne özgü bir lezzet olarak kabul edilen şerbete dayanmaktadır. Ana malzemesi meyve ve meyve suyu/şurubu olan yaz tatlısıdır. Evde yapıldığında, hazırlanan karışımı buzlukta tutmak ve ara sıra buzluktan çıkarıp, pürüzsüz hale gelmesi için karıştırmak gerekir.
Sorbe ayrıca, çok yemekli menülerde, damak tadını yenilemek için iki yemek arasında sunulmaktadır.
Sorbe yaparken mevsime özgü taze meyveler ile taze sıkılmış meyve suları kullanılmalıdır. Sorbede şekerin miktarı çok önemlidir; şeker, suyun donma noktasını düşürür. Eğer şeker azsa; sorbeniz taneli, kristalli, buzlu olur.
Granita;
Meyve püresi ile hazırlanır, süt ve yumurta içermez. Dondurulan tatlıların en kolay hazırlanan çeşididir. Hazırlanan karışım sığ bir kaba boşaltılır ve dondukça, ara sıra çatal ile karıştırmak yeterlidir. İstenen kıvam ise buzlu ve kıtır olmasıdır. Sorbeye benzer ama çok daha az şekerlidir ve daha az karıştırılır. Soğutulmuş bardakta servis yapabilirsiniz.
Parfe:
Daha çok soğuk kremalı pastalar grubunda sayabileceğimiz, Fransızlara özgü bir sunum tarzıdır. Taze meyve, çikolata parçaları, şeker, yumurta, krema ve bisküvi kırıkları ile hazırlanan; kalorisi daha yüksek olan, bir tür soğuk yenen tatlıdır. Yine İtalyanların; kek, çırpılmış krema, dondurma ve mereng ilavesi ile hazırlanmış olan Semifredolarını (yarı donmuş) da bu kategoride sayabiliriz.
Karsambaç, bici bici ise bizden örnekler… Güney bölgelerde kar, pekmez, kızılcık şurubu gibi tatlı bir şerbetle sunulan ya da nişasta ilavesi ile hazırlanan muhallebi karelerinin üstünde pudra şekeri, rendelenmiş buz ve kırmızı renkli şerbetlerle hazırlanan şeklidir.
Dövme Maraş dondurması
Yine bize özgü bir dondurma yapma tekniğidir. Salep ile koyulaştırılan kaynatılmış sütün dövülerek soğutulması ile sakız gibi uzayan, kolay erimeyen bir hale gelmesi ile ünlüdür.
Dondurulmuş yoğurt ile yapılanlar:
Yağsız yoğurttan yapılan ve içeriğindeki aktif ve canlı kültürleri barındıran dondurma çeşididir. Genellikle meyve püreleri ile hazırlandığından; lif, mineral, vitamin ve protein içeren, dondurmaya göre daha az kalorisi olan bir seçenektir.
Her ne şekilde üretilirse üretilsin; dondurmalar, soğuk ortamda gelişen mikroorganizmalar için uygun ortam oluşturur. Üretiminde hijyen kuralları konusunda dikkatli olmak yeterli değildir; sevk ve depolamasının da uygun koşullarda olması gerekir. Cafe ve pastanelerde servis edilen, nasıl üretildiği konusunda emin olmadığınız, hangi malzemelerin kullanıldığı güvencesi belirtilmemiş olan açık dondurmalar da sağlığımız için risk oluşturur. Dondurmanın kıvamının korunması için, –18 derecenin altında saklanması gerekir. Ayrıca yiyeceklerin kokusu dondurmaya geçebilmektedir. O nedenle dondurma, ağzı kapalı olan kaplarda muhafaza edilmelidir.
Dikkat edeceğiniz başka bir husus ise; çiğ yumurtalar, salmonella gibi hastalıklara neden olur. Dondurma, sorbe, parfe vs. yaparken, asla çiğ yumurta kullanmayın. Benmaride / içinde kaynar su olan bir kap üstünde, yumurtayı mutlaka pişirin.
Sütle yapılan dondurma, bol kalsiyum kaynağıdır. Yiyin ama ölçülü yiyin. Dondurma şişmanlatmayan, kalorisi düşük bir tatlı değildir.
Kilo sorunu olanların; – her ne kadar şerbetli, hamurlu, aşırı yağlı tatlılar yerine daha insaflı kaloriler içerse de – dondurma yerken porsiyonları küçük tutmaları gerekir. Yeme sıklığı konusunda ise haftada iki kereyi geçmemelerini ve akşamüstü saatlerinde ara öğün olarak; kâğıt helva, külah benzeri şeyler yerine kâsede, ekstra soslar, parça çikolatalar, fıstıklar ilave etmeden tüketmelerini öneriyorum.
Dondurma, içeriğindeki kalsiyum nedeniyle önerilmektedir ama diyet yaparken kendinizi kandırmayın. Kalsiyumu almanın daha az kalori içeren seçenekleri olduğunu unutmamak gerekir.
“Light” adı altında, tatlandırıcı ile yapılan dondurmaların lezzetini arttırmak için, genellikle daha fazla yağ ilavesi ile yapılıyor. Yağ içeriği düşük olanlarda ise lezzetini artırmak için daha fazla şeker kullanıyorlar. Bence, marketten satın alacaksanız, etiketlerini iyice okumalısınız. Bize en fazla kalori veren ise şeker ve yağlardır.
Sizin tercihiniz yine de taze meyve ile yapılan ve doymuş yağ oranı düşük olan dondurmalar olmalı. Üstüne illa bir ilave yapmak istiyorsanız, birkaç parça fındık ile yetinmelisiniz.
Dondurmalarınızı evde yapmayı deneyin. Bunun için, pek çok markanın dondurma yapmada kullanılan ev tipi ürününü bulmanız artık mümkün. Gıda boyası ve katkı maddeleri içermeyen, taze meyvelerden yapılan, daha az kalorili, daha az yağlı ve şekerli dondurmalar hazırlayabilirsiniz.
Çilek, şeftali, kivi, kavun gibi pek çok meyveyi bu amaç için kullanabilirsiniz.
Soğuk ve ferahlatan tatlılarınızı kalıplarda dondurarak, gerçek meyve ve sularına şeker ilave etmeden, biraz limon suyu eklemek sureti ile hazırlayabileceğiniz gibi; misafirlerinize de yağsız yoğurtla farklı alternatifler sunabilirsiniz.
Hatta soğuk ve serinleten lezzetlerde havuç ve taze zencefili veya salatalık, nane, yoğurt, domates, tuz, karabiber, kereviz sapları ile tatlı yerine tuzlu lezzetleri de deneyebilirsiniz.