Göz Yaşı Dökmenize Değer Bir Sebze Soğan
Soğan, keskinliği nedeniyle, soyarken ve doğrarken gözlerinizden yaş getirebilir özelliktedir ama kesinlikle bilmeniz gereken, soğanın yemeklere enfes bir lezzet katacağıdır. Sağlığa olan faydalarına gelince; saymakla bitmez diyelim ve sıralamaya başlayalım:
• Soğan ve sarımsak, eski çağlardan beri ilaç ve yemeklere tat vermek için kullanılmıştır. Bugün de soğan, yemeklerimizde tat verici olarak kullandığımız maddelerin başında gelir. Akdeniz beslenme tarzında çokça tüketilmektedir. Anadolu insanının yumruğuyla kırdığı soğan, ekmeğine katık ettiği baş gıdasıdır. Yüksek polifenol içeriğine sahip olan soğan bitkisi, Zambakgillerden alliumailesindendir ve aynı ailenin üyelerinden olan sarımsak, pırasa gibi kükürt içeren bileşikler açısından zengindir. Diyet için iyi bir lif kaynağıdır.
• Soğan; içerdiği vitaminler yanında, mineral zenginliği ile bağışıklık sistemini güçlendirir ve yüksek oranda C vitamini içerir.
• İçeriğindeki sülfürler ile kanın pıhtılaşma riskini azaltarak damar tıkanıklığını önler; kalp ve damar hastalıklarının önlenmesinde yarar sağlar.
• Zihinsel ve bedensel yorgunluğu giderir.
• A, B, C, vitaminleri ile fosfor, potasyum, sodyum, kükürt, magnezyum ve iyot açısından da zengindir. Antibiyotik etkisi ile soğuk algınlığı, grip, astım ve bronşit hastalıklarında faydalıdır. Nefes yollarını açar ve öksürüğü keser. Mikrop öldürücü etkisi vardır. Vücuttaki ve kandaki zararlı maddeleri vücuttan uzaklaştırır.
• Soğan, içeriğindeki quercetin adı verilen antioksidanlar sayesinde kansere karşı koruyucudur ve kolesterolün okside olup damar çeperine yapışmasını engeller. Ayrıca diğer önemli bir antioksidan olan glutatyonun üretimi için de soğanda bulunan cysteine ihtiyaç vardır.
• Krom içeriği ile insülin seviyelerini dengeler, açlık kan şekeri düzeyini azaltmada etkisi olur. Bu özelliği ile diyabeti olan hastalara önerilir.
• Yaraların daha hızlı kapanmasına yardımcı olur. Ayrıca egzama, dolama gibi cilt hastalıklarına karşı faydalıdır.
• Ayrıca kemik erimesine karşı etkilidir. İdrar söktürücü, hafızayı güçlendirici, cinsel gücü arttırıcı, böbrek taşı döktürücü, depresyon giderici, sindirim sistemini destekleyici, karaciğerin düzenli çalışmasına yardımcı, sinir sistemini rahatlatıcı, uykusuzluğu giderici özelliklerini de ekleyebiliriz.
Nasıl Saklanmalı?
Soğan; oda sıcaklığında, iyi havalandırılan, karanlık ve loş bir ortamda saklanmalıdır. Ayrıca patateslerden salınan nem, soğanların yumuşamasına neden olacağı için birlikte saklanmaları sakıncalıdır.
Gözünüz neden yaşarır?
Çiğ soğan; havada sülfürik aside dönüşen, gözlerinizdeki gözyaşı bezlerini tahriş eden ve gözyaşına yol açan kimyasal bir buhar üretir. Soğanı keserken serbest kalan sülfür bileşikleri gözdeki nem ile birlikte etkileşerek, gözün yanmasına neden olan bu gazı oluşturur. Gözyaşları ise gözün kendini korumak için savunması olarak tepkisidir. Soyarken çok keskin bir bıçak kullanmak, doğrama işlemi sırasında ayakta olmak (bu şekilde soğanın gözlerinizden daha uzakta olmasını sağlarsınız), açık bir pencerenin önünde olmak, soğanı soymadan önce soğutmak (böylelikle gaz üretim hızı düşer), akan suyun önünde soymak gibi önlemlere başvurabilirsiniz. Soğandaki sülfürlü bileşenler en yoğun olarak kökünde bulunduğu için, en son soğanın kökü soyulmalıdır. Ayrıca soyarken mum yakmayı deneyin; mumun sıcak alevi gözyaşına neden olan buharı çeker ve havaya yayılan buhar miktarını azaltabilir.
Pek çok çeşidi vardır. İster taze, ister kuru, ister pişmiş, ister çiğ olarak tüketin; ama mutlaka her gün soğan tüketin.
Sarı, beyaz, kırmızı, arpacık, taze, kuru olarak tüketmek mümkündür. Salatalar, çorba ve tüm et, tavuk, sebze yemeklerinin lezzet kaynağıdır.
Soğanın midede yanma yapmasından şikâyetçi olanlar ise iç zarını soyarak tüketebilirler. Kızartarak, kavurarak, faydalı özelliklerini azaltmadan tüketmek gerekir. En faydalı olanı ise taze yeşil soğanın yenilmesidir.
Taze soğanı her mevsim bulmak mümkün olur. Salatalarınızda ve yemeklerin yanında tüketebilirsiniz. Beyaz kısmı bol miktarda A vitamini; yeşil kısımları ise bol miktarda C vitamini içerir. Soğan sadece kullanılacağı zaman soyulmalı ya da küçük parçalara ayrılmalıdır. Çünkü havayla temas etmesi, içerdiği yararlı maddelerin kaybına yol açar.
Kokusuna gelince…
Soğanı yedikten sonra ağızda bıraktığı kokuyu gidermek için dişleri fırçalamak, ekmek kabuğu veya maydanoz çiğnemek faydalı olur. Soğan soymaya başlamadan önce parmaklarınızı sirkeye batırırsanız, kokunun elinize bulaşmadığını göreceksiniz.