Elli yaş ve sağlığınız, daha fazla dikkat etmeniz gereken bir döneme girdiğinizin işaretidir. Ayrıca yaşları ilerledikçe erkekleri etkileyen sağlık koşullarıyla nasıl mücadele edileceğini öğrenin.
Elli yaş ve sağlığınız, oldukça önemli bir konudur. Dünya Sağlık Örgütü yaş dilimlerini yeniledi yenilemesine de yaşlandıkça ya da “yaş aldıkça” diyelim, vücudunuzun değiştiği bir sır değildir. Yaşları ilerledikçe erkekleri etkileyen sağlık koşullarıyla nasıl mücadele edileceğini öğrenme için bu ipuçlarını değerlendirin.
Kilo sorunu, hatırı sayılan bir göbeği, hipertansiyonu, insülin direnci, karaciğer yağlanması, kolesterol dengesizliği olan birisiyseniz sorun yaşamama için; tansiyonunuzu kontrol altında tutmalı, bir an önce kilo vermeli ve sağlıklı bir beslenme programı uygulamalı, stresinizi azaltıp, sigarayı bırakıp düzenli egzersiz yapmaya başlamalısınız.
ELLİ YAŞ VE SAĞLIĞINIZ KALP VE YAŞAM TARZI
Yüksek tempoda bir yaşam sürüyorsanız, aşırı stres altındaysanız, sigara ve alkol kullanıyor, egzersiz yapmıyor ve beslenmenize yeteri özeni göstermiyorsanız, ailenizde kilolu, yüksek tansiyon hastası ve koroner kalp hastalığına yakalanmış kişiler varsa yani genetik bir yatkınlık söz konusuysa; kalp hastalıkları riskini azaltmaya yardımcı olmak için aşağıdakileri seçin:
- Haftada 2 gün balık yemeyi hedefleyin. Omega-3 yağ asitleri, kalp için faydalı olan yağ asit formu olarak bilinir ve en çok balıklarda bulunur.
- Lifli beslenmelisiniz. Lifli beslenmenin yararları; kalın bağırsağın yerine getirdiği işlevlerde iyileşme, kandaki kolesterol seviyesini düşürme, tokluk, kandaki glukoz ve insülini azaltma şeklinde sıralanabilir. 50 yaş üstündeki erkekler için günlük alınması gereken lif miktarı kabaca 30 gram kadardır. Tahıl, fasulye, sebze ve meyvelerle ihtiyacınızı karşılamalısınız.
- Doyan yağlar, işlenen gıdalara veda etmenin tam zamanıdır. Hayvansal yağları azaltmalısınız; zeytinyağı gibi daha sağlıklı yağlar tercihiniz olmalıdır.
- Kuru yemişlerde doymamış yağ asidi, yüksek kalite protein, lif, vitamin ve mineraller bulunur. Bunlar, kalbi korur, kansere yakalanma riskini azaltır. Ceviz, badem gibi kuru yemişleri yemeniz, kolesterolünüzü dengeleyecektir. Sağlıklı kuru yemişlerin kalorisi yüksektir; miktar olarak bir avucu geçmemelisiniz. Burada “avuç” ifadesini çok genel anlamda kullandım. Aslında avuç çok göreceli bir kavram; ben genellikle danışanlarıma, yiyecekleri miktarları adet olarak belirtiyorum.
- Tuzu ve şeker alımını sınırlandırmalısınız. Günlük 6 gram yani 1 tatlı kaşığı tuzdan fazlasına ihtiyacınız yok. Şekeri kesinlikle kontrol altında tutmalı; şeker içeren yiyecekleri, içecekleri hayatınızdan çıkarmalısınız. Tatlı ihtiyacını meyve ve sebzelerle dengelemelisiniz. Şekeri bir anda tamamen hayatınızdan çıkarmak yerine yavaş yavaş azaltma yolunu seçebilirsiniz.
- Fiziksel aktivite: Haftanın beş günü 30-60 dakika arasında yürüyüş yapmalısınız.
ELLİ YAŞ VE SAĞLIĞINIZ PROSTAT
Erkeklerin en sık karşılaştıkları sağlık problemleri arasında yer alan prostat büyümesi, özellikle 50 yaşından sonra hormonal değişiklikler nedeniyle görülür. Erkek üreme sisteminin bir parçası olan prostat bezini etkileyen kanser; erkeklerdeki en yaygın kanser türüdür. Beslenme ve bazı yaşam tarzı değişiklikleriyle, prostat kanseri gelişim ve ilerleme riskini azaltmak mümkün olur. Fazla kilolu erkekler yaşam tarzlarını değiştirip kilo vererek hastalığın gelişmesinin önüne geçebiliyorlar. Elli yaş ve sağlığınız, spor yapmayı gerektirir.
Antioksidan özellikleri de bulunan sebze ve meyveleri tüketmek prostat kanseri riskini düşürmeye de yardımcı oluyor. Daha çok balık ve cevizde bulunan Omega-3 yağ asitlerinin; kanser hücrelerinin oluşumunu geciktireceği yönünde pek çok araştırma bulunur.
Likopen içeriği yüksek olan domatesin, ayrıca brokoli ve Brüksel lahanasının prostat kanseri riskini azalttığı bilinmektedir.
GUT VE ÜRİK ASİT YÜKSEKLİĞİ
Kilo sorunu olan ve bilhassa göbekten yağlanan erkeklerde, ürik asit yüksekliği saptanır. Kandaki ürik asit yüksekliği; gut hastalığına (eklemlerde iltihaplanma) ve böbrek taşı, böbrek yetmezliği gibi böbrek hastalıklarına sebep olur.
Aşırı alkol tüketimi, et ve sakatat ağırlıklı beslenme; bu hastalığın gelişmesi için önemli bir nedendir. Kırmızı et tüketimini haftada 1-2 ile sınırlamalısınız. Başta yoğurt ve ayran olmak üzere süt ürünleri tüketilebilirsiniz. C vitamini bakımından zengin beslenirseniz ürik asit oranını düşürecektir. Bol bol su içmelisiniz. Böbrekleriniz düzgün şekilde çalışmak için bol miktarda suya ihtiyaç duyar. Alkollü içecekler, yüksek fruktozlu mısır şurubu, beyaz ekmek ve kekler gibi işlenen karbonhidratlardan uzak durmalısınız.
ELLİ YAŞ VE SAĞLIĞINIZ KEMİK ERİMESİ
Osteoporozu önlemeye yardımcı olmak için güneşlenerek D vitaminini depolamalı, kalsiyumdan zengin besinlere yer vermelisiniz. Kemikleri güçlü tutmak için egzersiz şart.
Osteoporoz, kadınlarda daha çok görülmekle birlikte, ileri yaşlarda erkeklerde de sık karşılaşılan bir hastalıktır. Kemik kaybının genellikle 40’lı yaşlardan sonra başladığını göz önüne alırsak önlemleri çok önceden almak gerekir. Dengeli beslenme ile kemik sağlığı için gerekli olan kalsiyum, fosfor, protein, K vitaminini almalısınız. Aynı zamanda vücudun D vitamini gereksinimi için yeterli ve uygun zaman dilimlerinde güneşlenerek, aşırı tuz ve kafein alımını sınırlamalı, fiziksel aktiviteyi bir yaşam tarzı haline getirerek osteoporoz riskini azaltmalısınız.
Hazırlayan
Banu Kazanç
Beslenme ve Diyet Uzmanı